Dede, 2019 senesinde Babam İzmir’den bir kadınla Facebook üzerinden yazıştı. Sonra bu kadın, Semra Teyze, Mersin’e geldiğinde özellikle görüşmek istediğini belirtti ve Babamla gidip Öğretmen Evi’nde aldıj. Evimizde misafir ettik.

Semra Teyze, memuriyete ilk olarak Nevşehir’de başlamış, Sen de o sıralarda Nevşehir’de görev yapıyormuşsun. Semra Teyze o zamanlar daha 18 yaşında ve kendi anlatımıyla ‘çok toy’ bir memurmuş. Çalıştığı kurumda sekreterlik yapıyormuş. Bir gün iş yerinde olan bir sorun yüzünden Semra Teyze’nin üzerine gelinmiş ve o da ben artık istifa edeceğim diyerek ağlamaya başlamış. Sen tam da bu noktada Semra Teyze’yi istifa etmekten vazgeçirip, öğretmenliğe yönlendirmişsin. Semra Teyze, kurum değiştirip, yıllarca çalıştıktan sonra öğretmenlikten emekli olmuş bir Atatürkçü. Senin sayende.
Semra Teyze ile olan konuşmamızda Senin aslında Nevşehir’e ideolojin yüzünden sürgün yediğini öğreniyorum. Hatta Semra Teyze ‘çok gezdirildiğini‘ de söyledi. Oğlun, (Babam) bu konuları pek benimle konuşmamıştı ama sonradan yapbozun parçalarını birleştirmek çok da zor değil. Semra Teyze’nin söyledikleri doğru çıkıyor. Çünkü Babamın doğrum yeri Hatay, Yayladağı. Hatta, Semra Teyze senin için “çok nev-i şahsına münasır bir insandı.” dedi. Bunun neden hatırlıyorum dersen, bugün benim için de aynı ifade kullanıldı.
Dede, “Nev-i Şahsına Münasır” kelime grubunun anlamını daha detaylı olarak öğrenmek için internette sorguladığımda “kendine ait karakteristik özellikleri, stili, davranışları olan” bir kişi olduğun anlamına geldiğini keşfettim. Özellikle de bu kelime grubunun karakteristik özelliklerin olumlu ya da olumsuz anlam farketmeksizin kullanıldığını yazıyor İnternette.
Şimdi Semra Teyze’nin anlatımından ve yıllar sonra gelip bizimle görüşmek istemesinden Senin kendine özel güzel özelliklerinden bahsettiğini yorumlayabiliyorum. Ancak bu özelliklerin Senin sürgün yemesine sebep olduğunu da tahmin etmek güç değil. Dolayısıyla bu güzel özelliklerinin birilerinin hoşuna gitmediğinden eminim.
Dediğim gibi, bugün aynı kelime grubunun beni anlatmak için kullanılmasını duymak şahane bir duygu. Hem de tam olarak Senin için söylenen anlamıyla. Nur içinde yat Dedem.
Torunun Ali PİŞİRGEN.
NOT: Dede, şu dünya da seni hiç görememiş olmanın üzüntüsünü işte böyle zamanlarda daha çok anlıyorum. Tam birey olduğumda, düşünmeye başladığımda da Hatun (Babaannem) geldi. Ona da bu güzel hatıraları sorma fırsatım olmadı. Gene de bu duyduklarım bile seninle gurur duymama yeter.